10 kişinin üçer cüz okuyup Kuran-ı Kerim okuması hatim olur mu?

[ad_1]

Hatim olmuyor. Hatim, bir kişinin başından sonuna kadar okumasıdır. Böyle yapılmasını da men etmemelidir. Kur’ân-ı kerîmin tamamı okunmuş oluyor. Hatim sevâbı değildir, ama Kur’ân-ı kerîmin tamamı okunmuştur, onun sevâbı ölülere, dirilere gönderilebilir, ama bunun adı hatim değildir.

 

1. ci veyâ 2. ci rek’atde zamm-ı sûreyi okumayı unutursak, 3.…

[ad_1]

Birinci ve ikinci rek’atde zamm-ı sûreyi okumazsak, üçüncü ve dördüncü rek’atde bunları telâfi edebileceğimiz yazılıdır. Birinci rek’atde veyâ ikinci rek’atde unutsak, üçüncü veyâ dördüncü rek’atlerde [hatta birinci ve ikinci rek’atde unutursak, üçüncü ve dördüncü rek’atde] zamm-ı sûre okur, ama vâcibi geciktirdiğimiz için secde-i sehv yaparız.

1-Vatan ı aslim mersin Konya da ikamet ediyorum orada çalışıyorum. Mesela…

[ad_1]

Zaten devlet memuruysanız, iş sebebi ile oralara geldiyseniz, vatan-i ikâmetiniz olur. Mezarlıklar, geniş boşluklardan itibaren başlar. Uşakta onbeş günden az kalırsanız, seferi olarak namazlarınızı kılarsınız.

1-Hac için para biriktirmeye yemin ettim. Şimdi parayı biriktirdim ama eşim…

[ad_1]

Yemin etmek lüzumsuz olmuş. Haccın farz olması için şartlar var, o şartlar tahakkuk etmeden hacca gitmek, hele bugünkü şartlarda kadınlara uygun olmaz.

1-Ezan okunurken saygı gösterecek miyiz?

[ad_1]

Sanırım dinleyicimiz, hoparlör ile okunan ezanı kast ediyor. Sünnet-i seniyyeye uygun okumadığı için ezanı muhammedi olmaz, fakat benzeri olduğu için saygı göstermemiz gerekir, yan gelip yatmak, ayakları uzatmak uygun değildir. Mesela Kâbe-i Muazzama da, Mescid-i Nebî’de de bid’atler işleniyor, buralarda bidat işlendiği için buralara saygı göstermeyecek miyiz,  buralara gitmeyecek miyiz?  Buyuruluyor ki: Şerefül mekân bil mekîn; yani bir yerin şerefi orada yaşamışlar veya yaşayanlarla artar ya da eksilir. Yani cansız olan şeylere, oradaki eşref-i mahlûkat olan insan şeref verir. Ancak dünyada beş yer vardır ki onların şerefi, yaratılmaları ile Yaratan tarafından verilmiştir. İlk dördü; Kâbe-i Şerif, Kabr-i Saadet, Mescid-i Aksa ve camiler, mescitlerdir. Beşincisi ise; Yaratanın kullarına, onlara doğru yolu gösteren hizmetleri Allah için yapmaktır. Bu hizmeti yapanlar kim ve hangi makam sahibi olurlarsa olsun; yaptıkları hizmet ancak yapanları şereflendirir, şerefsiz olanda ahlaksız olanda buralara girdiği zaman bu yerler şerefinden bir şey kaybetmez. Yine Osmanlı döneminde yapılan birçok saraylar var, oralarda namazında niyazında sultanlar, saliha hanımlar, hükümdarlar,  oturdu, şimdi onlar çekildi acayip garaip insanlar oturdu, fasıklar geldi, kitaplı-kitapsız kâfirler girip-çıktı, artık orası içindekilerle ölçülür, camiiler gibi değildir, dolayısıyla hoparlör ile okunan ezana saygı göstermeliyiz.