[ad_1]
Olmaz. Bulüğ çağına kadardır.
[ad_1]
Olmaz. Bulüğ çağına kadardır.
[ad_1]
Bilen birisine, (Geçmiş senelerin zekâtı olarak bu altınları sana verdim) diyeceksiniz. Fakir, kendi isteği ile kabul edip, size hediye edecek. Yirmi beş yıllığın tamamı ne kadar tutuyorsa, o kadar vereceksiniz.
[ad_1]
Fakire verin ve tövbe edin.
[ad_1]
217 gr altının 1/40’i: 5,4 gr altın eder. Bu kadar altın dinen fakire verilir veya altının fiyatı ne kadarsa 5,4 ile çarpılır, çıkan para (mesela bugün 80 lira civarında altın. 5.4 x 80 = 434 lira ediyor) altınla devri yapılarak, dinen fakire verilir.
[ad_1]
2012 de de kıyâmet kopacaktı. Kıyâmet için belli alâmetler bildirilmiştir. Daha hazret-i Mehdî gelecek, Îsâ “aleyhisselâm” inecek.
Daha hazret-i Mehdînin gelmesine, İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh” hazretlerinin bildirdiğine göre 500 seneden fazla var.
[ad_1]
Bir kimse, Allahü teâlânın emrini yerine getirirken hiç kimseden izin almaz. Aklı başında bir kadın, Allahü teâlâya itâat ediyorsa, şuûrlu ise, kocasının ruhu bile duymaz. O sadece mazerettir. Kocanızın verdiği harçları verebildiğiniz gibi, bileziğinizin birini bozdurursunuz. Bir mazeret muhakkak bulursunuz. Kocanıza da rapor vermek mecburiyetinde değilsiniz. Allahü teâlânın emrini yerine getiren bir kimseyi, cenâb-ı Hak muhâfaza eder. Kitâplarda açık net bir şekilde, (İki âmirin emri çakıştığı zamân, en büyük âmirin emri dinlenir) buyuruluyor. En büyük âmir, hepimizin, her şeyin sâhibi Allahü teâlâdır.