[ad_1]
Hayır. Şeytan ve nefs yüklenir. Gayret etmeli, Cum’a geceleri hiç bırakmamalıdır. Bir sefer terk ettirince, her Yasîn-i şerîf okuyacağımızda uyku getirtir.
[ad_1]
Hayır. Şeytan ve nefs yüklenir. Gayret etmeli, Cum’a geceleri hiç bırakmamalıdır. Bir sefer terk ettirince, her Yasîn-i şerîf okuyacağımızda uyku getirtir.
[ad_1]
İmsak vaktine kadar yatsı namazı kılınabilir. Ancak hanefi mezhebine göre gece yarısından sonra kılmak mekrûhdur. Şafii
mezhebinde de öyledir. Maliki mezhebinde de üçte birinden sonra kılmak haramdır. Bir zarûret, ihtiyaç olmadan gece yarısından
sonra kılmak uygun olmaz. Ama kılınmayıp, uyunur kalınırsa dört mezhebe göre de imsağa kadar kılınır.
[ad_1]
Bunu belli namâz vakti arkasına yapmayı âdet hâline getirmek bid’atdir. Belli vakitlerde şükür secdesi yapılabilir, onun mahzuru yok.
[ad_1]
Evet, kazaya kalmış olur. Hanefî mezhebinde vâcibdi, vaktinde edâ etmek vâcibdir. Vaktinde kılınamazsa, kazaya kalmış olur. Kaza etmek de vâcibdir.
[ad_1]
Evet, kazaya kalmış olur. Kaza etmek de vâcibdir.
[ad_1]
Bir mahzuru olmaz.
[ad_1]
İlle tesbihi ele almak şart değildir. Söylenebilir, caizdir.
[ad_1]
Değildir. Hele bu ibâdet diye yapılırsa, bid’at olur. Çünki böyle bir ibâdet şekli bildirilmemiş. Ama namaz bitmiş, duâ da yapılmış, sıkıntılı bir zamanda, âdet hâline getirmeden, secdede de duâ edilebilir.
[ad_1]
Fıkıh kitâpları okunmazsa, (Dîninizi tercümeden, meâllerden öğrenin) derlerse, vatandaş da kafasına göre böyle hüküm verecek. Halbûki, dört mezhebin fıkıh kitâplarında da, namazı vaktin evvelinde kılmak evlâdır, diyor. Yatsı namazını, herhangi bir özür yok iken, gecenin üçte birinden sonraya bırakmak mâlikî mezhebinde harâmdır. Gece yarısından sonraya bırakmak, hanefî ve şâfii mezhebinde tahrîmen mekrûhtur. Yani, harâma yakındır. Evet, dört mezhebde de yatsının son vakti imsâk vaktidir. Ama bunu özürsüz olarak gece yarısından sonraya bırakmak hanefî ve şâfii mezhebinde tahrîmen mekrûh, üçte birinden sonraya bırakmak da mâlikî mezhebinde harâmdır, diye geçiyor.
Yatsı namazı on rek’atdır. Dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi de son sünnettir. Vitir namazı ayrı bir namazdır. Yatsı namazını arkasına kılındığı için yatsı namazına dâhil ediliyor. Bunun için bazı kitâplarda yatsı namazının onüç rek’at olduğu anlatılıyor. Peygamber efendimiz “aleyhissalâtü vesselâm” vitir namazını imsâktan önce, teheccüd vaktinde kılarlardı. Uyanabilenin oraya bırakması efdaldir. Belki birisi vitir namazını anlatmıştır, dinleyen de yatsıyı oraya bırakmak evlâdır diye anlamış olabilir. Çünki bir imâm efendi, bir vâiz efendi, bunu bu şekilde anlatmaz.