mezhep.com.tr

Zekat, usül ve füru’a verilmez. Yemin keffareti, adak, sadaka-i fıtr da verilmez. Bu usül ve füru’n dışında fakir olanlara zekat verilir. Yoksa toruna zekat verilmez.

Din büyükleri kitâplarda açık net bir şekilde ifâde etmişler. Kavga iki diri arasında olur. Biri diri, diğeri ölü ise kavga olmaz. Bu baba evlâdına dînini öğretmiş olsa idi, [tabii kendisi dînin bildirmiş olduğu ölçüler içerisinde haraket edecekti] çocuğa da Allah korkusunu, din bilgisini verdiği için, o da Allahdan korkacak ve netice itibâri ile Allahü teâlânın emri olduğu için annesine babasına itaat edecek ve Onun rızası için annesine babasına hizmet edecek, onların duâsını alacaktı. Ama evlâd, sadece doğurmakla olmuyor. Evlenecek erkek ve kadının dînini doğru olarak bilmesi gerekiyor.

Duâ mü’minin silahıdır. Elbetteki duâ edilecek, ama duânın şartları var. Duâ talep eden kimsenin de gerçekten bunda samimi olması gerekir. Üçüncü şahıs, bunlar kavga etmesin diye duâ eder. Bu gibi problemler mevcuttur. Herkes, (Benim dediğim..) deyince, netice itibâri ile vuruşma kaçınılmaz olur. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri talebelerine anlatırken, bir daire çizmişler. Bu daire İslâmiyyetdir. Bu dairenin içinde hiçbir mazarrat yoktur. Yani zarar, ziyân, hastalık, üzüntü bu dairenin içerisinde yoktur. Burada huzur ve saâdet vardır. Ama bu dairenin dışında da hiçbir saâdet, huzur yoktur. Bütün mazarratlar, kötülükler bu dairenin dışındadır. Yani İslâmiyyete uyan rahat eder.

İslâmiyyet yedi yaşındaki ve yukarıdaki çocuğa akıllı diyor. Onun yaptığı alış verişler sahihtir. Yedi yaşından aşağı çocuğun yaptığı alış verişler sahih değildir. Onu yemek de uygun olmaz. Akid olmadı, başkasının malı yenmiş olur.

Evet, akıllı çocuk halvete mânidir. Halvet, birbirine yabancı olan bir erkekle bir kadının bir odada kalmasıdır. Yedi yaşında bir çocuk orada bulunursa halvet olmaz, günâh olmaz.

Kıymetleri, değerleri düşmemek kaydı şartıyla kesilebilir.