[ad_1]
Cenâb- Hak, bazılarına da çocuk istemediği hâlde ganî veriyor. Veren Cenâb- Hak.
Veren Hakdır, alan Hakdır.
Ne verdiyse odur, ondan gayri neyimiz var.
Kime hesâb soracağız. Allahü teâlâ onu öyle imtihân ediyor. Öbürüsünü öyle imtihân ediyor.
[ad_1]
Fiyât olarak, 1750 gram unun aşağısına düşmeyeceğiz. Meselâ 1750 gram un 2 lira ediyor. Dolayısıyla 20 lira eder. Bir fakire bu 20 lira verilip, bir sabah, bir akşam olmak üzere bunu on gün içerisinde bitireceksin denir. Doyurmak için kâğıt para verilir, buyruluyor. Ama verdiğimiz kimsenin bunu bilmesi lâzım, mutlaka yemesi lâzımdır.
[ad_1]
Bir fakîri on gün sabah-akşam doyuracaksınız veyâ on fakîri bir gün sabah-akşam doyuracaksınız. Hatta bundan önce de, on fakîr giydirilir, buyuruluyor. Bunlara gücünüz yetmiyor ise, Hakîkat Kitâbevinin yayınlarından, (Kıyâmet ve Âhıret) veyâ (İslâm Ahlâkı) veyâ (Herkese Lâzım Olan Îmân)dan on tane alır ve on ayrı fakîre verirsiniz. Gücünüz daha fazla ise, on tane (Se’âdet-i Ebediyye) alır, on ayrı fakîre verirsiniz. Bu şekilde yemîn keffâreti olur. Buna da gücünüz yetmiyor ise, üç gün arka arkasına oruç tutarsınız.
[ad_1]
Kitâblarda anlatılırken deniyor ki, önce on fakîri giydirmek lâzım. Gücü yetmeyenin on fakîri bir gün veyâ bir fakîri on gün [sabah-akşam olmak kaydı şartıyla] doyurması lâzım. Buna da gücü yetmeyen, on ayrı fakîre kalem, defter, dîni kitâb [meselâ on tane İslâm Ahlâkı] alıp, on ayrı fakîre vermesi gerekir. Buna da gücü yetmeyen, üç gün arka arkasına oruç tutar.
[ad_1]
On tane Namâz Kitâbı zaten bir yemîn içindir. Söyleseniz de bir kıymeti yok. Yirmi aded daha Namâz Kitâbı alacak, yirmi fakîre vereceksiniz. Hatta (Tam İlmihâl) dağıtmış olsanız, üç yemîne niyet etmiş olsanız gene olmaz.
[ad_1]
Ayrı ayrı zamanlarda verseniz de olur. Meselâ (Hakîkat Kitâbevi)nin oniki takımlık bir seti var. Bir set alınır ve (İngiliz câsûsunun i’tirâfları) ve (Nemâz kitâbı) setten çekilir. Çünkü onların fiyatları daha düşüktür. Geriye kalan on kitâb, belirlenen bir fakire birinci gün birini, ikinci gün birini…, olmak üzere on kitâb ona verilebilir. Ara verilerek de verilebilir. Böylece hem yemîn keffâreti yerine getirilmiş olur, hem de bir müslümanın eline böyle kıymetli kitâbların geçmesine vesîle olunur ve dîn-i islâma hizmet edilmiş olunur.
[ad_1]
Yemîn bozulunca yemîn keffâreti verilir, bozmadan verilmez. Yemîn bozulunca, bir fakiri on gün sabah akşam veya on fakiri sabah akşam olmak üzere doyurursunuz. Buna gücünüz yetmezse, Hakîkat Kitâbevinin yayınladığı (İslâm ahlâkı) kitâbından alır on ayrı fakire verirsiniz. Buna da gücünüz yetmiyorsa her yemîn keffâreti için üçer gün arka arkaya oruç tutarsınız.
[ad_1]
Olur. On kişiye aralıklı olarak vermek de olur. Meselâ Hakîkat Kitâbevinin yayınlamış olduğu oniki tane setin on tanesini aldınız. Bu on kitâbı ayrı ayrı günlerde vermek de olabilir. Fakîrin, yemîn keffâreti olduğunu bilmesi şart değildir.
