Yurtdışından gelen çikolatalarda alkol olduğu söyleniyor. Böyle gelen çikolatalardan yemek caiz…

[ad_1]

Kanunen yiyecek ve içeceklerin içinde neler olduğunun yazılması zorunludur. Avrupada buna uyuyorlar. Dolayısıyla içeriğine bakılır, alkol (alcohol) yazılmamış ise yenir, caizdir.

 

Yurtdışında şekerlerin içindeki jelatinin domuzdan yapıldığınız söylüyorlar. Bunları kullanmamız uygun mudur?

[ad_1]

Avrupa ve Amerika ülkelerinde yapılan imalatlarda, mevzuat (kanun) gereği ürettikleri şeyleri kontrol ediyorlar. Domuzdan üretiyorlarsa, bunu açıkça yazıyorlar. Sığırdan elde ediyorsa, onu da yazıyorlar. Dolayısıyla yazılana, zâhiren bakarız. Öyle bir ifade kullanılmıyorsa mesele yoktur.

Yurtdışında gayrimüslim komşularımız var. Onlarla nasıl helalleşmeliyiz?

[ad_1]

Ona yiyecek, giyecek vb. bir şeyle ikramda bulunulur. İkramda bulunulunca, kalbi meyleder. Gayr-i müslim de olsa insan, yaratılış itibariyle, kendisine ihsan edene karşı minnet duygusu besler. Kitaplarda (İnsan, ihsânın kulcağızıdır) ifadesi geçiyor. Hadis-i şeriften alınmıştır bu. Buna benzer birşeyler yapılır. O da meyleder.

Yurt dışındayız. Kızlarımı dinimize uygun yetiştirmekte endişe ediyorum. Nasihat verir misiniz?

[ad_1]

Ehl-i sünnet itikâdında olan azdır. Kıymetli olduğu için de düşmânı çoktur. Çocuklarınıza duâ etmeye devam etmelisiniz. Ana duâsı makbûl olur. Sıkıştığınız zaman da bir Fâtiha ve üç İhlâs okuyun. Başında ve sonunda üçer salevât-ı şerîfe okuyun. Sonra Peygamber efendimize (aleyhisselâm), tüm peygamberlere (aleyhimüsselâm) Eshâb-ı kirâma (aleyhimürrıdvan) ve hatırladığımız islâm âlimlerinin, evliyâların isimlerini zikredip, onların ruhlarına hediye edilir.

Yurt dışındayız. Geçenlerde fülûs dediniz. Bunu nereden biliyorsunuz, nasıl tesbit ediyorsunuz?

[ad_1]

Biz bilmiyoruz. Hergün Türkiyedeki yayınlanan gazetelerin hemen hemen hepsi altın fiyâtlarını verir. Dolayısıyla altının inişine-çıkışına göre değişiyor. Diyelim ki, Cumhûriyyet altını 410 lira ise, onbeşe bölüyoruz, başındaki rakam, 27 [kuruş]. Kaç parada zengin olmuşuz? Onu bulmak için de, [bu altınlar 7,2 gramdır] yine bu 410÷7,2 gram=56,94 lira. 96 gram altını olan zengin oluyordu, 96×56,94=5466 lirası olan şu anda dînen zengindir. Buna göre herkes de, kendisinin zengin olup olmadığını bulabilir.

Yurt dışındayız. Burada ev kirası yardımı veriliyor. Ama belli bir akd…

[ad_1]

Kanûna uygun değil. Bu, Türkiyede de olsa, Almanyada da olsa fark etmez. Çünkü müslümân, bulunduğu ülkenin kanûnlarına uyar, suç işlemez. Dînin emrlerine uyar, günâh işlemez. Ama, kirâda oturan herkese diye verilseydi, kontrat istemeseydi, ev sâhibi kirâ almıyor, ama kirâcısınız. Bu kurtarır. Araştırırsınız, ev sâhibi ile de görüşürsünüz. Eğer kanûnen de, kendileri için herhangi bir problem söz konusu değil ise, o zamân devletin kendi vatandaşlarına, kirâda oturan, ev sâhibi olmayanlara, yapmış olduğu yardım gibi düşünülür. Dolayısıyla almanızda herhangi bir mahzûr olmaz.

Yurt dışındayım. Zannıma göre buradaki Almanlar, sığırları iki yaşını doldurmadan kesiyorlar.…

[ad_1]

Zanla hareket edilmez. [Kesin biliyorsanız iki yaşını doldurmadığını]. Kitâblı kâfirler, mürtedler [müslümân olduğu hâlde islâmiyyetden dönenler] gibi davranmaz. Mürtedlerin sözüne pek güvenilmez. Ama kitâblı kâfirlerin ki öyle değil. İki yaşında ise, iki yaşında derler. Hele Almanlar tavîz vermiyorlar. İtibâr edilir.

Yurt dışında, gayr-i müslimlerin hâkim olduğu bir yerde, içkili mekânlarda çalışmak…

[ad_1]

İster gayr-i müslimlerin bulunduğu, ister müslümânların yoğun olduğu mekânlarda olmuş olsun, içkinin girmiş olduğu yer, hiçbir zamân hayırlı bir yer olarak zikredilmemiştir ve kazanç da, tayyib bir kazanç olarak da bildirilmemiştir. Başka alternatifi olmayıp, [kendisine başka da iş vermiyorlar, sadece orada istihdam ediliyor] çoluk çocuğunun nafakasını kazanmak mecbûriyyetinde olanın, kendi irâdesinin dışında olursa, ona izin verilmiştir. Hiç araştırmadan, böyle bir yere talib olmak da uygun değildir. Cenâb-ı Hakdan tayyib, yanî helâl kazanç, lokma talep etmeli ve bunun için de gayret etmelidir.