Üvey annemizin özel temizliğini yapıyorduk. Günahtır diye bıraktık. Şimdi yapmıyoruz diye…

[ad_1]

Öz anneninde olsa öz babanında olsa avret yerine zaruretsiz bakmak günahtır. Ha annenin avret yerine bakmışsın ha başkasının avret yerine bakmışsın ikisi de aynıdır bunun. Çocuklar annesinin avret yerine bakamaz, buluğa erdikten sonra annede çocuklarının avret yerine bakamaz. Sadece karı koca birbirlerinin avret yerlerine bakabilirler onun dışındakilere yasaktır.

 

Peki, ne yapacak zaruri özel durumlar söz konusu olduğu zaman zaruret kadar ona o hizmet yapılır.

 

Üvey annem babamın hastalığından faydalanarak ona uygunsuz işler yaptırıp, para kazanmasına…

[ad_1]

Yaşlı bir kimse, torunu yaşında, kızı yaşında birisi ile evleniyor. Bunun altında menfaatten başka bir şey olmaz. Böyle güzelliği için, malı için evlenmek hadis-i şerifte men edilmiştir. Osmanlı zamanında ise durum tam tersiydi. Yaşlı bir hanım, çocukları olan bir hanımın kocası vefat edince, sırf Allahü teâlânın rızası için başkasına muhtaç olmasın, iaşesi temin edilsin diye genç bir erkek talip olur, evlenirdi. Aralarında niyetler halis olduğu için muhabbette hâsıl olurdu. Şimdi ise durum tam tersine döndü. Ebu Midyen Mağribi hazretlerinin “Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylere talip olan, talip olduklarından da mahrum kalır, zillete düşer” sözünü burada söylemek uygun olur.

Uşuru yeni duyduk. Onbeş ton buğdayın ne kadar uşrunu vermeliyiz?

[ad_1]

Bilinmiyordu. Osmanlı döneminden sonra bilenler azaldı. Ömer Nasuhi Bilmen hoca, Anadolu toprağı uşurlu değildir diye kitabına yazmış. Halbûki Anadolu toprağı Osmanlı döneminde mîrî toprakdı devletindi. Vatandaşa kiraya veriliyor ve kira alınıyordu. Ama Cumhuriyet dönemi ile beraber bu topraklar artık vatandaşın oldu. Sâhipli oldu, uşurlu oldu. Ömer Nasuhi Bilmen hoca burada hata etmiş. Ömer Nasuhi Bilmen hocanın kitabını okuyup da yetişen imamlar da uşura karşı çıkıyordu. Onun da vebâlini kendisine sormuşlardır.

Dört türlü zekât malı vardır. 1- Altın ve gümüş, 2- Ticaret malı, 3- Toprak mahsulü, 4- Hayvan zekâtıdır. Onbeş ton buğdayın, bir buçuk tonu uşur olarak verilecek. Çünkü onda birdir. Verilmezse, onbeş tonun tamamı harâm olur. Dâmâda, geline verilebilir. Kardeş, kardeş çocuklarına, kayın peder, kayın vâlideye dînen fakirlerse verilir.

Uşur nedir bilmezdik. Ölen babam malının uşrunu hiç vermedi. Şimdi onu…

[ad_1]

Tabiî mümkündür. Ölenin ardından iskât yapılması gerekiyor. Namâz, oruç, zekât, kul ve hayvan hakları için iskât yapılıyor. Hesâb edilir, tahmini olarak onun her sene ekmiş olduğu arâzî bellidir. Buradan çıkan mahsûl, üç aşağı beş yukarı tahmin edilebilir. Bunlar toplanır, eğer o mahsûllerden varsa vermek veyâhud da bunların bedelini fakîre altın olarak vermek sûretiyle ödenebilir. Kişinin kendi yapması gerekir idi, ama evlâd da anne babayı borçdan, günâhdan kurtarmak için bu yolu deneyebilir.

Uşur nedir bilmezdik. Ölen babam malının uşrunu hiç vermedi. Şimdi biz…

[ad_1]

Tabiî mümkündür. Ölenin ardından iskât yapılması gerekiyor. Namâz, oruç, zekât, kul ve hayvan hakları için iskât yapılıyor. Hesâb edilir, tahmini olarak onun her sene ekmiş olduğu arâzî bellidir. Buradan çıkan mahsûl, üç aşağı beş yukarı tahmin edilebilir. Bunlar toplanır, eğer o mahsûllerden varsa vermek veyâhud da bunların bedelini fakîre altın olarak vermek sûretiyle ödenebilir. Kişinin kendi yapması gerekir idi, ama evlâd da anne babayı borçdan, günâhdan kurtarmak için bu yolu deneyebilir.

Üst ve alt dişlerini sabit yaptıran bir kimse dolgu ve kaplama…

[ad_1]

Vidalarken de kapatılan bir yer var, dolayısıyla yine mâlikî mezhebinin taklid edilmesi gerekiyor.

Üst dişlerim takma gusül abdesti alırken dişlerimi çıkartacak mıyım?

[ad_1]

Gusül abdesti alırken de mecbûren çıkartılır. Çıkartmasanız bile altı açık olduğu için oraya su girebilir. Vesveseye düşmemek için gusül abdestinde çıkartırsınız ve güzelce yıkarsınız ve mesele biter.