[ad_1]
Dinlemek edebdir. Ama Kur’ân-ı kerîm okunuyorken bu yapılmaz. Vaâz edilirken yapılabilir. Ama nasıl Kur’ân-ı kerîm okunur, nasıl kendimizi toplarız, o da ayrı bir meseledir.
[ad_1]
Dinlemek edebdir. Ama Kur’ân-ı kerîm okunuyorken bu yapılmaz. Vaâz edilirken yapılabilir. Ama nasıl Kur’ân-ı kerîm okunur, nasıl kendimizi toplarız, o da ayrı bir meseledir.
[ad_1]
Kalıcı olan kitâptır. Zaman zaman yayınlamızda, kitâp ismi veriyoruz. Meselâ, (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye) kitâbı diyoruz. Bunca zamandır (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye) kitâbından açıp okusaydınız, kendiniz mutmain olurdunuz. Radyoda dinlediğim şeyler kitâpta açık net bir şekilde anlatılıyor, derdiniz. Dolayısıyla kendinizdeki soru işaretleri gider, boşluktan kurtulursunuz. Bir de birisine o konuyu anlatacağınız zaman, kendiniz bildiği için ona delilleri ile beraber anlatırsınız. İtikadımı düzelttim, amelimi de bu kitâplara göre düzeltmeye çalışıyorum, diyerek insanlara faydalı olmaya çalışırsınız.
(Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye) kitâbını hazırlayan zât, Hüseyin Hilmi efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh” bir talebesine buyuruyorlar ki, (Kardeşim! Bir kimse bir meseleyi iyi bilirse, o konuya iyi hâkimse, yedi yaşındakine de anlatır, yetmiş yaşındakine de anlatır. Anlatmakta güçlük çekmez).
Siz insanlara bir şey anlatmak için uğraşmayacaksınız. Oturacak, kendiniz okuyacaksınız. Tekrar ede ede bunlar öğrenilir. Eğitimde esas olan sabırdır. İlim sıfatı cenâb-ı Hakka aittir. İlim de sonsuzdur. Bu kitâpları anlayamıyorum diye, kendimize iftira etmeyelim. Gayret edeceğiz ve netice itibâri ile başaracağız. Azm edince olur. Siz de kitâpları okudukça zihninizdeki tereddütler gidecek, taşlar yerli yerine oturacak ve o boşluktan da kurtulacaksınız.
[ad_1]
Tırnağın üzerinde oje var ise, kısası da uzunu da zarar verir. Gusle bile zarar verir. Ojenin altına su geçmez. Yağlı boya gibidir, tırnağı kapatır. Dolayısıyla gusül olmaz. Gusül olmayınca abdest de olmaz. Abdest olmayınca namâz da olmaz ve bu kimsenin hayâtı berbat olur.
[ad_1]
Caizdir. Ağır işte çalışan, ilaç alması gereken, uzun günlere dayanamayan çok yaşlı kimse kısa günlerde yazın tutamadığı oruçlarını kaza edebilir.
[ad_1]
Bunu kimyacılar iyi bilir. Gerçi (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye)de, üzümün, üzüm suyunun alkole dönüşme meselesi safhalar hâlinde anlatılıyor. Fakat bizim kimya bilgimiz yetmiyor. (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye)yi hazırlayan zât, Hüseyin Hilmi efendinin “rahmetullahi teâlâ aleyh” kimyada otorite bir zâtdır. Dolayısıyla o meseleyi de çok iyi biliyor. İslâm âlimi olabilmek için de din bilgilerinin yanında, fen bilgilerinin de bilinmesi gerekiyor. Onun için kendilerini din adamı zannedenler, Hüseyin Hilmi efendi hazretlerinin kitâplarına düşmandırlar. Hüseyin Hilmi efendi âlimdir, hem din bilgilerinde, hem fen bilgilerinde. Dolayısıyla kendilerinde o bilgi olmadığı için bazıları hasedliğinden, bazıları da [yarasa güneşten ahatsız olduğu gibi] bu zât Ehl-i sünneti anlattığı için rahatsız oluyorlar. (Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye) kitâbı başta olmak üzere, Hüseyin Hilmi efendinin “rahmetullahi teâlâ aleyh” hazırlayıp sunduğu kitâplara muhâlefet ediyorlar. Allahü teâlâ da onlara hidâyet nasib etsin. İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır.
[ad_1]
Bizi ilgilendirmez. Biz üzümü topluyoruz, yevmiyemizi alıyoruz. Helâl ve mubah bir iş yapıyoruz. Bağın sahibi düşünsün.
[ad_1]
Doğrudan doğruya böyle ifâde etmezler. Üzüm suyunu uzun süre bekletirsen, bu alkole döner, içmek de harâm olur. Onu söylemek istemişlerdir. Yoksa üzüm suyunun kendisinin bir mahzuru yok. Kımız, kefir dedikleri içkiyi de sütten yapıyorlar. Kefirin de içinde alkol var. Çünkü imâm-ı Muhammed Şeybani hazretlerinin kavline göre, çoğu içildiği zaman sarhoş edenin, azını içmek de harâmdır. Fetvâ da imâm-ı Muhammed Şeybani hazretlerinin kavline göre verilmiştir. Başka kaviller de var, ama onu tercih edecek insan yok.
Üzüm suyu alkole dönüşmüş ise, onu kullanmamak lâzım. Dolayısıyla bu üzüm suyu mayalanmış ise, alkole dönüşmü ise, içmek harâm olur, doğru söylemişler.
[ad_1]
Üzülmekten üzülmeye fark var. Üzülürüz, muzdarip oluruz. Ama sabrederiz, isyan etmeyiz.