Yurt dışında kurban topluyorlar. İsminizi ve ne kurbanı olduğunu yazıp parayı…

[ad_1]

İhlâs Vakfı yurtlarında bu işi bilenler var. Vekâlet alıyorlar ve hâllediyor. Sizin dediğiniz olmaz. Kim kesecek, kim vekil tayin edildi? Vekâlet verirken, mutlaka kimi vekil tayin ettiğimizi bileceğiz. İbâdetde, hem şartlar hem de niyet düzgün olacak.

Yurt dışında kız çocukları okutmazsak iyi yerlere gelemiyorlar. Başörtüsü taktıkları zamanda…

[ad_1]

Kız çocukları okumasın demedik, ama harâm işlemeden okusunlar. Hâyâsı gidecek şekilde değil. Hayasını kaybettikten sonra onun müslümanlığı kalmaz ki. Öncelikle dînin emir ve yasakları yerine getirilemezse, bulunduğu yerden hicret edilir.

Yurt dışına gideceğim. Üçüncü günü veyâ sonrasında gelirsem, kurban kesme durumum…

[ad_1]

Kurban, bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günü, bu üç gün içerisinde vâcibdir. Siz yurt dışında iken kesilirse, nâfile olur. Üçüncü gün buraya gelirseniz, mukîm olursunuz ve kesmeniz lâzım [vâcib] olur. Ama dördüncü gün gelirseniz, oradayken kestirdiğiniz nâfile olur.

Yûnus Emre hazretlerini herkes şâir zannediyor. Mübarek bir zât değil midir?

[ad_1]

Evet, evliyâ-i kirâmdandır. Yûnus Emre hazretleri, mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri kendilerindeki ilmi, şiir şeklinde ifâde etmişler, nesir değil. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri gibi zâtlar nesirler yazmışlar. Nesirle yazılanlara müdâhale ediyorlar. Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin bazı kitâblarına din düşmânlarından o şekilde giren olmuş. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri onu bildiği ve gördüğü için, herkesin kitâbına müdâhale edememesi için (Mesnevî)sini şiirle ve de arûz kalıbı ile yazmış. Herkes de o kalıbı bilemedi için beceremiyor. Yûnus Emre hazretleri de aynı şekilde şiirle yazmıştır. Ölçülüdür, başkası söyledği zamân sırıtıveriyor. Ama Yûnus Emre hazretleri kalbindekileri şiirine dökmüş. Şiirlerinde nasihat vardır. Zaten şiirlerinin çoğu da ilâhi olarak söyleniyor. Şiir şeklinde anlatmıştır, yoksa şâir değildir. Yanî tek başına, kuru şâirlerden değildir.

Yûnüs aleyhisselâmın duâsı âyet-i kerîme midir, hanımlar bu duâyı muayyen günlerinde…

[ad_1]

Evet. Rabbenâ âtinâ… da, Rabbenağfirli… de âyet-i kerîmedir. Sübhâne Rabbike Rabbil’-izzeti ammâ yasıfûn… âyet-i kerîmedir. (Lâ ilâhe illâ ente sübhâne-ke innî küntü minez-zâlimîn) Kur’ân-ı kerîmde geçiyor, âyet-i kerîmedir. Ama bunlar duâ âyetleridir. Bunları [hatta hanefî mezhebinde Fâtiha-i şerîfeyi bile duâ niyeti ile] hanımlar muayyen günlerinde okuyabiliyorlar.

Yolda giderken veyâ muayen zamanlarında kadınlar kelime-i tevhîd, kelime-i temcîd veyâ…

[ad_1]

Kadını da erkeği de okuyabilir. Ama elde doksandokuzluk tesbih, (Lâ ilâhe illallah) diye bağırarak olmaz. Kendi işiteceği bir sesle okunur. Saymaya da gerek yok. Sayılı söylenecekse, numaratörle de olabilir, bid’at değildir.